ara[o]da
Nisan 2024
ANKARA
ara[o]da yerleştirmesi, beyin göçüne, alışıldık olanın aksine, kal(ama)manın ağırlığı üzerinden bakar ve gidememe/kalamama durumunun mekansal tasvirlerini üreterek toplumun belirli bir kesimini etki altına alan bu arada kalma halini görünür kılmayı hedefliyor.
Aradalığı üreten durum bir yerine yabancılaşma hali ve ‘zorunlu’ hale gelen terk etme güdüsünün eylemsizlikle karşı karşıya gelmesidir. ara[o]da, bu bireysel sıkışmayı mekansallaştırarak aradalık halini bir deneyim mekanına dönüştürmeyi hedefler. Böylelikle varoluşu soyut bir olgudan ibaret olan aradalık durumu, insan ölçeğinde temas edilebilir bir nesne ve mekana dönüşerek görünür, tartışılabilir ve müdahale edilebilir hale gelecektir.
Hareketli ara[o]da yerleştirmesi, aynı gidememe/kalamama arasında salınmakta olan bir birey gibi, bulunduğu bağlama göre açılıp kapanarak dönüşür ve yeni tanımlar edinir. Bunun en iyi ifadesi yerleştirmenin iki temel mekansal oluşum içerisine bırakılarak süreç içindeki devinimini takip etmek ile olacaktır: sergi mekanı ve kamusal mekan. Öncelikle kapalı hali ile sergi ortamı içerisine yerleştirilerek içine girilebilir bir dar mekan/sergi nesnesine dönüşmesi planlanan yerleştirme, açıldığında tanımladığı platform ile ise toplumun farklı kesimleri arasında bir paylaşma, dayanışma, tartışma, etkinlik ve kültür-sanat yüzeyi tanımlamayı hedefler. Böylelikle geçici ve göçebe bir diyalog mekanı olarak, ‘arada’ bireylere toplumsal ölçekte bir karşılaşma ve potansiyelini genişletme zemini sağlamayı arzu eder.