Avrupa Birliği tarafından
finanse edilmektedir

Bu web sitesi, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile oluşturulmuştur ve sürdürülmektedir. İçerik tamamıyla Goethe-Institut Istanbul sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.

EN

Sesimi Duyan Var mı?

Temmuz 2023 - Temmuz 2024
ANKARA, HATAY

“Sesimi duyan var mı?”, bir ses almaya yönelik sorulan bir sorudur. Cevabında ses ya da sessizlik vardır. İnsan merkezci bakışla duyulması beklenen ses, çoğunlukla insan ya da insan yapımı şeylere dairdir. Fakat proje kapsamında sorulan bu soru, doğanın sesini duymaya yöneliktir. Artık duyamadığımız doğanın; kuşların, suların, ağaçların, taşın sesine odaklanır.

Doğanın sesini duyamamamızın sebeplerinden biri, plansız kentleşme ile ilgili süreç ve sonuçlardır. Kentleşmenin kapsayıcı olmak yerine ayırıcı, tahakküm kuran yapısı bu sürecin özetidir. Bu sebeple kent ile doğanın sesi/sessizliği ve görüntüsü örtüşmez. Bu da yaşanan tüm doğal afetleri, kent-doğa etkileşimi üzerinden açıklar. Bu açıdan bakıldığında doğanın sesi bir ifadeye dönüşür. Bu ifade, proje kapsamında kentleşme süreci ve yıkım sonrası iki bakışı temsil eden Ankara ve Hatay'da yer alan iki farklı lokasyonu kapsar.

6 Şubat 2023 depremleriyle birlikte kentin ve doğanın altüst olduğu Hatay’ın, Samandağı bölgesindeki Mileyha Kuş Cenneti, bu doğal afetten dolaylı olarak etkilenen bir yerdir. Depremin ardından yıkılan binaların molozlarının buraya yığılması sebebiyle yaşam alanı tehdit edilen canlı ve cansız doğa, plansız kentleşmenin ardından plansız yıkımdan etkileniyor.

Projenin diğer ayağında ise Ankara’da kentin tam merkezinde bulunan 57250 m2’lik bir vadi olan, içinden Kavaklıdere’nin aktığı Seğmenler Parkı vardır. Bu doğal yaşam alanı zaman içinde etrafı bulvarlar ve binalarla çevrilen bir yere dönüşürken, bu parktaki doğal yaşam alanları, su kaynakları tahrip oluyor.

Plansız kentleşme ve plansız yıkımın doğal yaşam alanlarına getirip bıraktıklarını araştıran bu proje, sesin ve sessizliğin arşivini insanın doğa üzerinde uyguladığı şiddet üzerinden kurarken bunu insan merkezci bakışın sesini biraz kısıp doğanın sesini duymaya çalışarak yapmayı hedefliyor. Ses ve sessizliğin bu iki farklı bölgede farklı temsilleri ve karşılıkları olsa da sonuç olarak aynı tahakküm ve tahribatın temsili olduğunun altını çizmeyi amaçlıyor.

Gözde Mulla
O Gün Her Yer Sessizdi
Kağıt üzerine karakalem
55x75 cm. 2019

Gözde Mulla
Sessizlik Gökyüzünü Sardı
Kağıt üzerine karakalem
55x75 cm. 2019

Gözde Mulla 

Gözde Mulla (1986, Akşehir) Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde başladığı lisans eğitimini aynı bölümde devam ettiği Yüksek Lisans ve Sanatta Yeterlik programları ile tamamladı. Yaşamındaki yer değişikliklerinin etkisiyle birlikte “ev” kavramı etrafında dolaştığı Sanatta Yeterlik tezini 2019 yılının sıcak bir Haziran gününde Ankara’daki evinde düzenlediği sergi ile noktaladı. Yaşamının bir yansımasını içeren üretme pratiğine sahip olan sanatçı, hem akademik hem de bağımsız olarak sanata farklı pozisyonlardan bakma fırsatı yakaladı. Bunu, aktif olarak üreten bağımsız sanatçı ve yazar olarak sürdürmeye devam etmektedir. Tüm bunların yanı sıra sanat yönetimi anlamındaki deneyimini bir sanat galerisinin basın yayın koordinatörlüğünü üstlenerek sürdürmektedir. Kültür-sanat alanı ile ilgili yazdığı değerlendirme, eleştiri, inceleme yazıları ve akademik makaleleri çeşitli basılı ve dijital dergilerde yer aldı. Geleneksel malzemelerin yanı sıra yeni medya ile de çalışan sanatçı kağıt ve kalemi üretimlerinin temelinde yer alan boşluk kavramıyla ilişkilendirirken bunu hem yaşamın hem de mekanın sıfır noktası olarak ifadelendiriyor. Mekân, boşluk, eşik kavramları çerçevesinde ele aldığı çalışmalarına ve güncel sanat etrafında gezindiği yazılarına herhangi bir değişikliğe kadar Ankara’da devam etmektedir.

Bu sayfa 7 Aralık 2023 tarihinde yayına alındı.