Avrupa Birliği tarafından
finanse edilmektedir

Bu web sitesi, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile oluşturulmuştur ve sürdürülmektedir. İçerik tamamıyla Goethe-Institut Istanbul sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.

EN

Şurada Duran Küçük Taş Bulunmayı Bekliyor

Mayıs 2022 - Nisan 2023
ANTALYA, İSTANBUL

Olimpos Ören Yeri artık eskisi gibi el değmemiş bir kaçış mekanı, bir ‘saklı cennet’ değil. Harabeleri toprak altından çıkartıldı ve gözetleme kameralarıyla izleniyor. Fakat ütopyaların tarihe karışması ve tanrılar dağının müzeleşmesi Olimpos’u yeniden özgürleştirici bir mekan olarak düşlemeye engel değil. Arkeologlar, müze memurları, köylüler, turistler, temizlik çalışanları, radyo spikerleri ve sevenler gündelik konumlarını bir süre terk ederek yeni bir şey denemek için bir araya gelebilirler.

Şurada Duran Küçük Taş Bulunmayı Bekliyor, Olimpos Antik Kenti’nin kazı sürecine ve kenti çevreleyen doğal ve arkeolojik sit alanının ekolojisine odaklanan bir deneme film projesi. Film, miras kavramını, geleceğe doğru hareket eden ve derinleşen, özgürleştirici bir bilgi üretimine açmayı amaçlıyor.

Olimpos, tanrıların dağı, kolektif imgelemde dikey bir hiyerarşi imgesine sahip, popüler bir mitolojik mekan. Sanatçının kişisel tarihinde, çocukluğuna ve gençliğine uzanan, sevgi ve aidiyet hissettiği bir yer ve onun için tanrıçaları hiç de öyle altlı üstlü oturmuyor.

Sanatçı, kazı sürecinin antik kenti ve koruma alanını dramatik bir biçimde dönüştürmesini hem bir kayıp duygusuyla, hem de ilgiyle izlemiş. Kazının karar süreçleri ve içinde yer aldığı ekolojiyle ilişkisi; anlamın, bilginin ve eylemin üretimine dair sorularla dolu.

Şurada Duran Küçük Taş Bulunmayı Bekliyor neyin bulunmaya, korunmaya ve sergilenmeye değer olduğu sorularıyla ve nesnenin etrafındaki şeylerden ayrışma sürecinin yapaylığına dair kaygılarla biçimlenmiş. Düzenli ve düzensiz taş gruplarına dair farklı canlı-cansız unsurların bedeninden düşünerek; yan yana gelişe, dağılmaya, yeniden birleşmeye, ilişkiye geçmeye ve örgütlenmeye dair anlatılar kuruyor.

Sevgi Ortaç

Sevgi Ortaç, anıtsallık, miras, tarih yazımı gibi ortak bir gerçeklik üretimine, bilginin ve duygulanımların ortaklaştırılmasına yönelik pratiklere sanatsal araştırma yoluyla yeni imkanlar açmakla ilgileniyor. Ortaç için miras alanları şimdinin zaman ve mekan dizgesinden kopuşlar ve özgürleşmeler yaratabilen mekanlar. Ortaklaşılabilecek farklı gerçeklik zeminlerini, birlikte yaşamaya dair yeni olanakları hayal etmenin hem yolunu açan hem de bu yolda çatışmaları görünür kılabilen mekanlar. İşlerinde kentsel dönüşüm, yerinden edilmeler, ekolojik tahribatlar ve kamusal alanın kapatılması gibi aciliyetlerle anıtsal yapılara ve miras alanlarına yaklaşıyor. Sosyal angajmanlı ve uzun soluklu bir çalışma, üretim ve tartışma sürecini önemsiyor. Sanatçı, kent hakkı, ekoloji ve gıda egemenliği alanlarında mücadele yürüten kolektif oluşumlarda yer alıyor. Sanatsal metodolojilerin örgütlenme pratikleriyle arasındaki diyalog, bu alanlardaki emek süreçleri ve etik tartışmalar Ortaç için önemli bir merak ve araştırma konusu.

Bu sayfa 1 Haziran 2022 tarihinde yayına alındı.
Son güncelleme: 7 Haziran 2022