Avrupa Birliği tarafından
finanse edilmektedir

Bu web sitesi, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile oluşturulmuştur ve sürdürülmektedir. İçerik tamamıyla Goethe-Institut Istanbul sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.

EN
YEREL PROJELER HİBE PROGRAMI
AÇIK ÇAĞRI #5
PROJE #181
YIKINTILAR ARASINDA

"Yıkıntılar Arasında" Sergisi Barın Han'da

Bu haber 26 Ağustos 2024'te artfulliving.com.tr'de yayınlanmıştır.

İstanbul’un Balat, Fener, Ayvansaray, Hasköy, Tarlabaşı, Dolapdere, Kurtuluş ve Samatya gibi semt ve mahallelerindeki yıkıntı mekânlara odaklanan “Yıkıntılar Arasında” projesinin sergisi 12 Eylül’e kadar Barın Han’da sanatseverlerle buluşuyor.

Esin kaynağını Zabel Yasayan’ın aynı adı taşıyan kitabından alan “Yıkıntılar Arasında” projesi, Culture Civic desteğiyle bağımsız sanatçılardan oluşan bir sergiyle Barın Han’da izleyiciye sunuluyor. “Yıkıntılar Arasında”, İstanbul’un Balat, Fener, Ayvansaray, Hasköy, Tarlabaşı, Dolapdere, Kurtuluş ve Samatya gibi semt ve mahallelerindeki yıkıntı mekânların yıkımı üzerinde etkili olan politik şiddetin tarihsel, toplumsal, ekonomik ve siyasal sebeplerini ve boyutlarını araştırıyor. Araştırma, sergi ve söyleşi serisinden oluşan proje, ilk olarak farklı şiddet olayları sebebiyle yıkıma terk edilmiş mekânlar hakkında bilgi, belge toplama ve arşivleme çalışmasına dayanıyor. İkinci olarak ise yıkımı ele alan farklı disiplinlerden 11 sanatçının proje için ürettikleri eserlerinden oluşan bir sergi yapıyor. Son olarak da yıkımı, farklı disiplinlerden akademisyenlerin katılımı ile kamuya açık bir alanda tartışmayı hedefliyor.

Yürütücülüğünü Servet Kaplan’ın yaptığı projenin sergisinde; Anet Sandra Açıkgöz, Aşkın Ercan, Çisel Karacebe, Delal Eken, Eylem Ejder, Gonca Gezer, Nejbir Erkol, Ozan Özvatan, Rojhat Taşçı, Samim Kerem Sayın ve Umut Erbaş’ın eserleri yer alıyor. Resim, fotoğraf, video, ses, enstalasyon, performans gibi farklı sanat disiplinlerinden sanatçıları bir araya getiren sergi, yıkımlarla olan ilişkimizi sorguluyor. Proje, yıkımın bireyler ve topluluklar üzerinde yarattığı etkileri; zorla yerinden edilme, mülksüzleştirme ve kentsel dönüşüm olgularıyla inceliyor. Yıkımı sadece mekânsal bir yıkım olarak değil, zamanın, bedenin ve dilin yıkımı olarak nesiller arası aktarımın kesilmesi, kültürel mirasın ve hafızanın yok edilmesi olarak ele alıyor.

​Bir dönem yaşam barındıran bu tekinsiz alanlarda, izi silinmeye çalışılan hafızanın izini, bireylerin ve toplulukların mekâna bıraktığı izlerden hareketle sürerek şiddet eylemlerinin sosyal, kültürel ve politik izdüşümlerini ortaya çıkarmayı hedefliyor. Proje, yıkıntılar arasında bir kent arkeoloğu gibi dolaşarak geçen yüzyıldan günümüze dek süreklilik arz eden şiddetin ve bizatihi tarihin en önemli metaforu olan yıkıntının, üzerini kazımayı ve karşı-belleği ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Tıpkı Benjamin’in Tarih Meleği gibi parçalanmış olanları yeniden bir araya getirmeyi hayal ediyor.

Bu sayfa 27 Ağustos 2024 tarihinde yayına alındı.